Merhabalar,

Şıkır şıkır işleyen bir makinanın dişlilerinden biri olmaktır benim için çalışmak.

Ve o iştir ki işleyişinde sorun gördüğümde onarmalıyım. Ve gerektiğinde çomak sokmalıyım yanlış yöne gitmesin diye. Çünkü iş yerinin kime ait olduğu kadar işin kime ait olduğu da önemlidir benim için. (Bkz: Andon Cord Sistemi) Bence sorumluluk bunu gerektirir.

Yaşamak zamandır ve iş de yaşamın bir parçasıdır. Ve her şey zamanında yapılmalı ama sırf zamanında bitsin diye baştan savma yapılan bir işten ziyade geç kalınarak hakkıyla tamamlanan iş daha makbuldür benim nazarımda. Bundan dolayıdır ki bu ahlaka ters işletmelerde uzun soluklu çalışamadım. ( Tüm kısa süreli iş tecrübelerimin bitme sebebi bu değil)

Ve bana ait bir iş mükemmele doğru sürekli yol almalıdır. Mükemmel olduğu düşünülen her iş durmaya yaklaşmıştır çünkü mükemmellik asla varılamayacak bir yolun sonudur. Ve asıl mükemmellik o yolculuğun içerisindeki her yolcunun, yolculuk süresince kendisini geliştirmesidir.

Peki bu mükemmelliğe giden yolun içerisinde neler mi var ?

İlk olarak saygı:

Bu makinadaki her dişlinin her parçası “ ÖNEMİ FARK ETMEKSİZİN “ birbirine saygı duyacak. Saygının sulamadığı toprak ne kadar güneş alırsa alsın ancak çölden ibarettir.

İkinci olarak liyakat:

Benim için birinci maddedeki saygının kaynağı buradan gelir. İşini hakkaniyetle yapan “ TİTLE FARK ETMEKSİZİN “ saygıyı en çok hak edendir. En çok saygı duyduğum insanlar bu sınıftandır. Hatta bazılarına hayranım.

Üçüncü olarak dürüst satış:

Para kazanmak için kimseyi aldatmam. Ben sizinle çalışıyor olabilirim ama müşteri daima benim müşterimdir. O yüzden müşteriye satın aldığı ürün/hizmet hakkında bilmesi gereken her şeyi bizzat ben anlatırım, sözleşmeden okumasını beklemem. Ki dürüstlükle ilerleyen ticaretin müşteri sadakatine neler kattığına defalarca tanık oldum. “Eden, bulur.” benim hayat felsefemdir dolayısıyla bu kısım size uymuyorsa lütfen tanışmayalım.

Ve kıymetli birinin de dediği gibi herkes kalbinin ekmeğini yesin.

Mutlulukla kalın.